Dünya sineması için bir çağ kapatıp bir çağ açmak mı... Fransız Yeni Dalgası denince akla ilk gelen kalıp bu olmalı bence. Öyle ki, O zamana kadar oluşan geleneksel anlatı tarzını yıkıp adeta bir devrim yaratmıştır.
Yeni Dalga yönetmenleri, film eleştiriciliğinden gelmiştir. Andre Bazin'den etkilenen ve referans alan bu yönetmenler ile beraber 'Auter sinema ( yönetmen sineması/yönetmen imzası)' başlamıştır. bu döneme kadar tür ve hikaye ön planda olmuşsa da onlar bu yaklaşıma farklı soluk getirmiştir. kamera kullanımı ve seyirci ile olan ilişki, Yeni Dagla öncülerinin bizlere kazandırdığı bir unsur olarak ortaya çıkmıştır
Les Quarte Cent Coups / François Truffaut (1959)
Yeni Dalga akımının ilk filmi olarak kabul edilen Truffaut imzalı bu film, Otobiyografik nitelik taşır. Özellikle Filmin sonundaki sahne... Yeni Dalga'nın sembollerinden biridir
2. About De Souffle / Jean-Luc Godard (1960)
Bu film... Godard anti sinema arayışı ile yola çıkarak dağınık ve büyüleyici bir şey ortaya koyuyor. Bu dağınıklık da genç nesile hitap ediyor. Çünkü daha önce denenmemiş bir özgürlük görülüyor bu filmde.
Bir aşk hikayesidir. Ama bununla da kalmayıp, hikaye anlatma sanatını da alaşağı eder. Karmaşık kurgu ile geleneksel olanı yıkma deneyidir... İşte tam olarak bu
3. Hiroshima Mon Amour / Alain Resnais (1959)
Sinemada düz hikaye akışı bu filmle beraber yeniden değerlendirildi. çünkü bu film, düz hikaye akışından ziyade farklı zamanları birleştirmeye çalışıyor. Bir yönüyle de hem aşk, hem de politik konulara değinmekten kaçınmıyor.
4. Cleo de 5 a 7 / Agnes Varda (1962)
Yeni Dalga'nın yegane kadın yönetmeni Agnes Varda, bu filminde varoluşculuk felsefesinden sık sık yararlanmıştır. Hayatın anlamı sorgulanmıştır. Ölüme yaklaşan bir varlığın umutsuzluğu ve çaresizliği üzerinde durulmuştur.
5. Ma Nuit Chez Maud / Eric Rohmer
60'ların sonuna gidiyoruz. muhafazakar yaklaşımları ile bilinen Eric Rohmer, Ahlak serisi adı altındaki bu 3.filminde, kadın erkek ilişkisini sorgular.
Comments